Sayfalar

HOŞGELDİNİZ, ŞEREF VERDİNİZ...

12 Eylül 2013 Perşembe

KARİKATÜRDEN BAKAN, YAP-BOZ'DAN EĞİTİM SİSTEMİ

Mehmet AYSAN / @mhmtaysn





AK Parti hükümetlerinin en zayıf karnı şüphesiz Milli Eğitim Bakanlığı. Her gelen bakan kendisine göre yeni bir sistem icat ediyor, yapılacak sınavın adı değişiyor, sayısı değişiyor, okulların türü değişiyor, yılı değişiyor, her bakan değişiminde ülke eğitimi altüst oluyor. 11 yılda beş kez bakan değiştiğini düşünürsek, çocukların ve öğretmenlerin yaşadığı travmayı siz düşünün.

Gelişmiş ülkelerin tamamında eğitim sistemleri yüz yıldır hatta daha fazladır hiç değişmezken, bizim ülkemizde yaşanan bu seri değişimler, zaten kötü olan eğitim seviyemizi berbat ediyor. Sıfır çekenlerin sayısı her geçen yıl artıyor, ortaokul ve lise mezunu cahiller yetişiyor.

Özellikle son iki bakan Ömer Dinçer ve Nabi Avcı döneminde, işin içine bir de dershaneleri kapatma sevdası girince, yapılan değişikliklerin saçmalık katsayısı daha da artıyor. Son bakan Nabi Avcı’nın, ki kendisi profesördür, açıkladığı yeni sistem öyle muazzam bir sistem ki (!) 3 gün içinde, yazıyla ÜÇ gün içinde değişikliğe uğruyor. Bakanlığımızın çok değerli yetkilileri, sistem hazırlarken önce bir taslak yayınlayıp, kamuoyunun fikrini almayı akıl edemediği için, üç gün önce açıklanan sistemde, üç gün sonra değişiklik yapma rezilliği yaşanıyor.

Bir kere şunun anlaşılması gerek ki; dershaneleri kapatabilecek bir sistem yoktur, henüz icat edilmemiştir. Diyelim ki bu ülkenin bütün 8. Sınıf öğrencilerine yetecek kadar Anadolu Lisesi olsa, bu okulların iyi olanlarına girmek için yine bir yarış olacak, diyelim ki Anadolu Liseleri’ne de ilkokullar gibi mahalle usulü kayıt yapılıyor, o zaman da sınıfta iyi olmak için yine yarış olacak. Ve yarışın olduğu her yerde dershanelere ihtiyaç olacaktır.
Diyelim ki dershaneleri yasayla kapattınız, o zaman da Anayasa Mahkemesi bu yasayı iptal edecek, ve bu süreçten dershaneler güçlenmiş olarak çıkacaktır. Dershaneler bu ülkenin temel ihtiyacıdır ve dershaneleri kapatmaya Başbakan da dahil, kimsenin gücü yetmeyecektir.

Gelelim karikatür çizen bakanımızın yeni sistem diye açıkladığı ucubeye. Zaten daha üçüncü gününde patladığı için çok da ciddiye alınacak bir sistem olmadığı ortaya çıkmıştır. Fakat sadece yanlışın doğruyu götürmesi olayı bile bu sistemi hazırlayanların zeka seviyelerini gözler önüne sermektedir. Herkesin bildiği gibi ortaokullar için yapılan sınavlarda sorular 4 seçeneklidir, dolayısıyla üç yanlış bir doğruyu götürmekteydi. Bu sistemi yazan arkadaşlar, önce “yanlış doğruyu götürmeyecek” deyip, öğrenciyi totoculuğa alıştıracak bir adım attılar. Sonra kamuoyundan tepki alınca, “dört yanlış bir doğruyu götürecek” dediler. Nasıl yani? Yani sorular beş seçenek mi olacak? Bu da değişti? Bilmiyoruz, aslında onlar da bilmiyor.

Sınavı kaldıracağım diye yola çıkıp, tek sınav olan yılda, 12 sınav yapmak da ayrı bir yetenek olsa gerek. Bu sınavların merkezi olmayanları için, nasıl bir adil sistem sağlanacak, bunu da hazırlayan arkadaşlara sormak gerek herhalde. Aslında yol çok basit. Hafta sonu da dahil her gün bir sınav koyun ortaokullara, çocuklar dershaneye gidecek zaman bulamasın. Nasıl çözüm ama, en az sizinkiler kadar zekice!

Art niyetle çıkılan her yol, rezillikle sonuçlanıyor. Sistemi hazırlarken amaç daha iyiye daha doğruya kavuşmak değil de dershaneleri kapatmak olunca ortaya böyle komik, böyle saçma, böyle rezil durumlar çıkıyor.

Yapmayın beyler bu işin ceremesini çocuklar yani bu ülkenin geleceği olan fertler çekiyor. Sizin gibi mi olsunlar istiyorsunuz?