Sayfalar

HOŞGELDİNİZ, ŞEREF VERDİNİZ...

29 Mayıs 2010 Cumartesi

Dünyanın vicdanı gemilerle gidiyor



Fehmi KORU / YENİ ŞAFAK 29.05.2010

İsrail savaş kabinesi sürekli toplantı halinde... Hükümet sözcüleri günde birkaç kez tehdit mesajları yayınlıyor... Büyükelçiler de haraketli, limanların sahibi ülkelerin dışişleri bakanlıklarına protesto üstüne protesto yağdırıyorlar... En son bilgi şu: Gemiler İsrail karasularına girdiğinde operasyon başlayacak, ancak neler olup bittiğini dünya görmesin diye özel bir elektronik karartma mekanizması kullanılacakmış...

Yapar mı, yapar; İsrail bu...

'Gemiler' denilen, İsrail'in üç yıl boyunca üstünden kuş uçurtmadığı ambargo altındaki Gazze'ye âcil ihtiyaç duyulan gıda ve tıbbi malzeme taşıyan dokuz gemi... Aralarında İsrail ve Filistin uyrukluların da bulunduğu hemen her ülkeden barış gönüllüleri 'Özgürlük Filosu' adı verilen girişimin başarıya ulaşması için gemilerde bulunuyorlar.

Dünya, Gazze'de süregiden insanlık ayıbına karşı tek bir yumruk olmuş; ölümü göze alan gönüllüler dünyanın vicdanını temsil ediyor...

'Savaş kabinesi' eşliğinde İsrail'in tehditleri, gemi ufukta belirdiğinde saldırıya dönüşürse ne olacak? İsrail bu soruya, gemide bulunan herkese, "Ya ülkenize dönün, ya da hapse gireceksiniz" tercihinin sunulacağı cevabını veriyor. Bazı aklı evveller, gemilerle gelenler için, Gazze'den İsrail topraklarına fırlatılan füzelerin sergilenmesini ve dört yıl önce kaçırılan İsrail askeri Gilat Şalit'le ilgili bilgi verilmesini teklif ediyormuş...

İnsan dehşete kapılmadan edemiyor. Tek bir askerine karşılık 1,5 milyon insanı rehin tutan bir ülke İsrail; evlerde imal edilmiş uyduruk roketleri 'tehdit' olarak gösterebilecek kadar da yüzsüz... Dört bir yanı kuşatılmış bir alan Gazze ve orada yaşayanları, İsrail, en temel ihtiyaçlarını karşılayacak imkânlardan mahrum tutuyor.

Bütün dünyanın gözü önünde "En iyi Filistinli, ölü Filistinlidir" tezini devlet politikası olarak uyguluyor İsrail... Gıdasızlıktan veya tıbbi malzeme yoksunluğundan, hayatlarını kaybedenler için kefen bezi bulunamadığı oluyor.

Çeşitli ülkelerden insanlık onuruna düşkün kişilerin katıldığı 'Özgürlük Filosu'nun bugün Gazze'ye ulaşması bekleniyor. Gemilerin biri Türkiye'de İnsani Yardım Kuruluşu İHH tarafından temin edildi ve geziye katılanlar arasında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları da var. İsrail'in ültimatom verdiği ülkeler arasında Türkiye de bulunuyor.

Herkesin korktuğunu yapabilir mi İsrail, gemileri içindeki insanlarla birlikte hedef alan askeri bir harekâta girişebilir mi? İnsani yardımın Filistinlilere ulaşmasını engelleyebilir, yardımı getirenleri tutuklayabilir mi?

Sorular lüzumsuz bir tedirginliği değil, Benjamin Netanyahu ile Avigdor Liebermann ikilisinin başbakanlık ve başbakan yardımcılığı koltuklarında oturduğu bugünkü İsrail hükümetinin korkutucu özelliklere sahip olduğu bilgisini yansıtıyor. Netanyahu 'çözüme yakın' hale getirilmiş Filistin sorunu için bugüne kadar kat edilmiş mesafeyi önemsemiyor; 'iki devletli çözüm' görüşünü benimsemiyor. Lieberman ise Yahudi yerleşim merkezlerinin Filistin toprağı olarak ayrılmış bölgelerde inşasına devam için özel çaba gösteriyor.

Irak'ın işgali süreci, Netanyahu'nun önceki başbakanlığı döneminde kendisine danışmanlık yapmış Neo-Con Grubu'nun bir çalışmasına dayanıyordu... Netanyahu hükümeti Batılı ülkeleri İran'a daha sert davranmaları için teşvik edip duruyor; bazen "Yoksa ben tek başına yaparım" tehdidini de savurarak...

Türkiye başta olmak üzere 'Filistin sorunu'na çözümden yana yaklaşan ülkeler henüz seslerini çıkarmadılar 'Özgürlük Filosu' konusunda; oysa çıkarmalılar... Yalnızca eli tetikte bekleyen İsrail'i yanlıştan caydırmak için değil, bir grup vicdanlı insanın başlattığı bu girişimi Gazze'ye uzanan sürekli bir yardım eline dönüştürmek için de bu gerekli.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder