Sayfalar

HOŞGELDİNİZ, ŞEREF VERDİNİZ...

4 Mayıs 2010 Salı

Kara koalisyon: 12 AK Partili, BDP, CHP, MHP...


Ali BAYRAMOĞLU / YENİ ŞAFAK 04.05.2010


Türkiye bir süredir yeniden PKK saldırıyla sarsılıyor. Şehit tabutları Anadolu'ya geldikçe, siyaset ya da siyasete ilişkin algı da yıpranıyor.

Bu koşullarda siyasetsizliğin, siyasete öfkenin, milliyetçi tepki görüntüsüyle özellikle "demokratik açılıma" yöneldiğini biliyoruz. Bu yönelme, sadece sokakta yumruk sallayanları, MHP ve CHP'lileri değil, iktidar milletvekillerini de etkiliyor.

Nitekim dün Anayasa Değişikliği Paketi'nin, siyasi parti kapatmayı zorlaştıran ve Meclis'e yetki veren 8. maddesi gerekli 330 oyu bulamadı ve düştü.

AK Parti'nin 336 milletvekili var. BDP'nin maddeye destek vermediği düşünülürse, ortada en azından, 8 fire var. Kaldı ki 4 bağımsız adayın oylamaya katılıp, maddeye olumlu oy verdiğini sanılıyor. Bu durumda fire sayısı 12'ye çıkıyor.

İktidar partisinin gücü ve harekât kabiliyeti açısından sıkıntı yaratan bu durum, aslında, Kürt partilerinin kapatılmasının zorlaştırılmasına verilen tepkiden kaynaklanıyor.

Şehit tabutları, PKK saldırıları da bu durumu tahrik etmiş, en azından kolaylaştırmış görünüyor.

AK Parti içindeki milliyetçi eğilim, kendi partisini başarısızlığa uğratacak derece sivriliyor. BTP kendi işine gelecek ve 12 AK Parti'nin sırf bundan karşı çıktığı bir maddeye destek vermeyerek, kendi karşıtlarıyla aynı safta buluşuyor. Ve bu iki grup, el ele 8. maddenin geçmesini engelliyor.

Durum ironiktir, ama o ölçüde de çarpıcı ve önemlidir.

Bir hafta önce Diyarbakır'da Yeni Şafak Gazetesi'nin düzenlediği bir panele katıldım, gerek toplantı sırasında, gerek şehirdeki gözlemlerim, Kürtlerin önemli bir kısmının BDP'ye, anayasaya paketine ilişkin hayırcı tutumundan ötürü tepki duydukları yönündeydi.

PKK'nın dağda yaptığı ile BDP'nin Meclis'te yaptığı bu koşullarda kesişiyor.

Aynı yere, aynı hedefe, aynı şeye hizmet ediyor...

Ülke için demokratik sınırları genişletecek politika yapmak yerine, demokrasi üzerinden kendi yaşam alanını genişletecek politika yapmak, bir tür cemaatçilik...

Kürtler açısından olan budur...

Muhalif AK Partililer açısından siyasi tercihlere elbet saygı duymak gerekir, ama meseleye siyaset ve demokrasi penceresinden yapılan iş az akıllı bir iştir.

PKK ile aynı hedefe hizmet etmektedir...

Koalisyon şudur: 12 AK Partili, BDP, CHP, MHP...

PKK saldırıları konusunda erken uyarılarda bulunan Şamil Tayyar'ın birkaç gün önce yaptığı şu tespitleri son derece anlamlıdır:

"Anayasa değişikliği paketini ve demokratik açılımları engellemek isteyen devlet ve PKK içindeki Ergenekon uzantıları Türkiye'yi kaosa sürüklemek için işbirliği yapıyor. O nedenle Türkiye'nin değişik bölgelerinde eylemler düzenleyerek tansiyonun yükselmesine böylece demokratik atılımların rafa kaldırılmasına zemin hazırlamaya çalışıyorlar.

Bu konuda istihbarat birimlerine ulaşan çok önemli bilgiler ve duyumlar var... Referandum sürecinde, şehit cenazeleri üzerinden kurulan provokasyonların arttırılması için bu saldırılar koz olarak kullanılacak."

Evet, 8. maddenin siyasi yol öyküsü böyledir...

Ama endişe duymaya gerek yok, paketin en önemli maddesi bu değildi ve bu tren, değişim treni, direnenlere, direnler arasına katılan Türk ve Kürt milliyetçilerine rağmen yola devam edecek...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder