Sayfalar

HOŞGELDİNİZ, ŞEREF VERDİNİZ...

3 Ocak 2011 Pazartesi

Yeni şeyler...



M.Nedim HAZAR / ZAMAN 03.01.2011

Âdettendir... Eski yıldan akılda kalanları yazamadık, yeni yıl ile ilgili bir şey yazmak lazım.

Hemen paniklemeyin, ekranda ve gazete sayfalarındaki falcı/kâhinlerin işlerini ellerinden alacak değilim. Ciddiye alındıklarını da zannetmiyorum ama sadece bizde değil, dünyanın her yerinde var bu tür şeyler.

Yeni bir yıl kapıya dayandı mı ortaya çıkar profesyonel gelecek bildiricileri... 'Gaybı ancak' kimin bildiğini bilenler için zaten beş kuruşluk kıymet-i harbiyeleri yoktur lakin, burunlarının ucunu bile göremeyenlerin her yıl aynı samimiyetle geleceğe dair kehanet sallamaları ancak insanı tebessüm ettiriyor.

Hazreti Mevlânâ diyeceğini demiş zaten; 'Dün gitti cancağızım' diye. Yeni şeyleri söylemek ayrı, olmayandan bahsetmek ayrı şey olsa gerek.

Hasılı cancağızlarım, gelin yeni şeylerden bahsedelim biraz.

Şüphesiz her yeni olan şey heyecan verir. Yeni; 'umut' demektir çoğu zaman. Ancak umut, ataletin düşmanıdır da. Dolayısıyla biz aynı 'eski' olmaya devam ederken, yeni bir şey beklemek ancak safdillik olabilir.

Biz 'eski biz' olduktan sonra değil 2011, 2211 gelse bile çok şey değişmez.

Üstelik eskinin her şeyi de kötü değildir, hatırlatayım. Hele, 'eskimez' olan asla kötü olamaz!

Basitinden başlarsak; biz kırmızıda geçtikçe, bu sene de trafik kazaları yine can yakacaktır emin olun. Hız yapmaya devam ettikçe artacaktır hatta trajediye toslamalarımız!

Değişimi sadece gözlük markasında yapar, eski bakış açılarımızı bir kenara itmeyi beceremesek, pek bir şey değişmeyecektir olan bitende.

Kendi halkını 'düşman' olarak gören devlet anlayışı, devleti 'yolunacak kaz' olarak gören vatandaş anlayışı aynı kaldıkça hayır beklemesin kimse yeni yıldan.

İnsanını 'böcek' gibi görüp, her fırsatta onu ezmeye çalışan paradigma da, "insanımı savunuyorum" derken, insani kriterleri değil, siyasi kriterleri bir 'hak alma mücadelesi' kılığına sokmaya çalışan zihniyet de yıllardır sımsıkı tuttuğu yumruğunu gevşetmezse, bu sene de işimiz zor!

Sonra siyaset misal... Taban da, tavan da değişmedikçe manzara değişmeyecektir. Üç aşağı beş yukarı tablo aynı olacaktır. AK Parti aynı parti olarak kaldıkça bundan bir milim ileri gidemeyecektir, CHP köhnemiş zihniyetini bırakmamakta ısrar ederse 2010'u bile arayacaktır.

Spor manzaramız da değişmeyecektir, sağlık manzaramız da... Aynı zihniyet devam ederse adaletten de hayır beklemek hayalcilik olacaktır, ekonomiden de...

Biliyorum zor geliyor. Ama dikkat buyurun, ne olmayacağımıza dair fikir yürütüyorum sadece. 'Nasıl olacak o iş?' sorusunun muhatabı ben değilim.

En fazla; yolda seyir halinde iken tam arkama kadar gelen ambulansa kerhen yol verdikten sonra, tekrar arkasına takılmak için bin bir takla atmayabilirim belki. Bu kadar...

Işık henüz sarı iken, öndeki aracı korna sesiyle taciz de etmeyebilirim belki! Karşı şeritte olan kazayı seyretmek için, kendi şeridimi dakikalarca tıkamamak şeklinde de olabilir katkım...

Kurbana karşı çıkıp, hindi kızartmış olsam da, hindiyi küfür sayıp kurbanı trafik lambasına asarak derisini yüzmüş olsam da, ben değişmedikten sonra hiçbir şey değişmeyecektir emin olun...

2011. Yeni bir yıl... Yakışıklı bir yıl... Hiç kullanılmamış, yıpranmamış bir sene...

Ve umut dolu...

Tembel tembel oturup, parmağımızı dahi kımıldatmadan hiçbir umut vaat etmez yeni sene...

Biz kendi içimizden değişmedikçe, değiştirilmeyiz... Emin olun...

Bir şey biliyoruz da söylüyoruz yani...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder