Sayfalar

HOŞGELDİNİZ, ŞEREF VERDİNİZ...

21 Nisan 2011 Perşembe

Bu ölümün vebali var



Okay GÖNENSİN / VATAN 21.04.2011

Yüksek Seçim Kurulu’nun koyduğu bombayı bugün kaldırması bekleniyor. Bekleniyor, ama bugünkü toplantıya kadar yine hangi ellerin devreye gireceği belli değil.

Böyle bir kararın, Kürtlerin demokratik siyaset içinde yer almasının istenmemesi olarak görüleceğini ve büyük tepkiyle karşılanacağını “yüksek yargı” içinde yer alan ve deneyimli hukukçulardan oluşan bir kurulun bilmemesi mümkün değil.
YSK’nın veto kararını almadan önce, adayları eksik belge varsa bilgilendirmek, uyarmakla yükümlü olduğunu ve bunu yerine getirmediğini de herkes öğrenmiştir.

Kurul, neden bu görevini yerine getirmediğini, “muhbir vatandaş” olayı da dahil olmak üzere kamuoyuna açıklamak durumundadır.

Çünkü “vebal” altındadır.

Demokratik gelişmelerin çok gerisinde kalmış bir mantıkla çalıştığı için vebal altındadır.

Ülkeyi gereksiz bir gerilime soktuğu için vebal altındadır.
İnsanların sokağa dökülmesine yol açtığı için vebal altındadır.

Genç bir insanın güvenlik güçlerinin açtığı ateş nedeniyle ölmesi yüzünden vebal altındadır.

Demokrasi ve özgürlüklerin bu ülkede geriye dönülemeyecek şekilde yerleşmesini isteyen milyonlarca kişiyi umutsuzluğa sevk ettiği için vebal altındadır.

***

12 Eylül’ün ruhunu içine sindirmiş bir yargı düzeniyle, özgürlüklerin ve bütün vatandaşlarının yanında olmayı değil devletin koruyucusu olmayı görev bellemiş bir yargı düzeniyle demokrasinin birlikte var olamayacağı ortadadır.
Sadece YSK’nın değil, otuz yıldır 12 Eylül’ün vatandaşını düşman gören anayasasını değiştirmeyen, yasalarını değiştirmeyen bütün siyasiler de vebal altındadır.
İnsanı merkez alan, vatandaşlarının özgürlüklerini, yönetimde şeffaflığı ve katılımı esas alan bir anayasa yapılmadığı sürece Türk toplumu son krizin benzerlerini yaşamaya, genç insanların ölümlerini izlemeye mahkûm kalacaktır.

Ankara’daki “müesses nizam” bunu görmemekte hâlâ direniyor. Müesses nizama dâhil olan siyasiler ise, önceleri görseler de yerlerine yerleştikçe görmeme eğilimine giriyorlar.
Önümüzdeki seçim bu körlüğün ortadan kalkması, en azından etkisinin azaltılması için yeni ve çok önemli fırsattır. Bu fırsatı değerlendirmek sadece iktidar adayı AKP’nin değil, CHP’nin ve BDP’nin de görevidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder