Sayfalar

HOŞGELDİNİZ, ŞEREF VERDİNİZ...

15 Nisan 2010 Perşembe

Reklamcı: Yazmayan yazarı bile en çok okur!

Mutlu TÖNBEKİCİ / VATAN 15.04.2010

Reklamcılarla yapıldığı iddia edilen bir anket çalışması var.

En çok okudukları yazarlar şunlarmış:

Perihan Mağden, Emin Çölaşan, Bekir Coşkun, Yılmaz Özdil ve Yıldırım Türker...

En çok okudukları gazeteleri de sıralayalım: Hürriyet, Radikal, Milliyet, HaberTürk ve Sabah.



***


Galiba sorulması gereken daha hayati soru şu olmalıymış:

“Arkadaşlar! En son ne zaman gazete okudunuz?”

Perihan Mağden, 31 Ocak 2009’dan beri yazmıyor. Tam bir yıl, 3 aydır.

Emin Çölaşan 17 Ağustos 2007 tarihinde Hürriyet’ten ayrıldı/kovuldu (her neyse). Yeniden yazmaya iki buçuk yıl sonra, 13 Ekim 2009 tarihinde Sözcü gazetesinde başladı.

En çok okunan yazar listesinde Çölaşan’ı görüyoruz ama en çok okunan gazete listesinde Sözcü’yü görmüyoruz. Ve bildiğim kadarıyla daha doğrusu aradığım kadarıyla Sözcü gazetesinin bir web sitesi de yok.

İşin tuhaf tarafı çok istesen de (bir saattir arıyorum internette) Emin Çölaşan’nın yeni yazılarına ulaşamıyorsun. Hayranlarının kurduğu emincolasan.org sitesi bile güncellenmemiş 6 aydır. Sözcü’de yazdığını duyurmuşlar ama kimse zahmet edip Emin Bey’in yazılarını daktilo edip siteye koymamış. En çok okunuyor ama yazıları ortada yok! (Bu da ayrı bir muamma...)


***


O zaman bu reklamcılar hayli marifetli insanlar olmalı.

Gazeteyi almıyorlar, internette de yayınlanmıyor ama Emin Çölaşan’ın yazılarını okuyabiliyorlar.

Hiçbir yerde yazmadığına göre o vakit Perihan Mağden’in yazılarını da Perihan Mağden’in beynine girip okuyorlar olmalılar.

Hem de EN çok!

“Şekerim, Perihan’ın beyni çok karışıktı bugün. Beyin kıvrımları arasında yazısını bulana kadar akla karayı seçtim.”

“Ya sorma, Emin Ağbi’nin yazısını da koklaya koklaya okuyacağım diye burnum düşüyordu az daha..”

Veya biz normal insanların okumak dediği şey ile reklamcıların okumak dediği şey farklı. Aralarından biri çıkıp “ablacım bir kreatifiz, Perihan Mağden yazsaydı, şöyle yazardı muhakkak diye hayal kuruyoruz, başlığını, spotunu yazıyoruz kafada, oluyor bitiyor. Okuma dediğin işte bu...” dese çok da şaşırmam açıkçası. (Yok lan.. Şaşırırım...)


***


Reklamcı düşmanı değilim. Evde de var bir tane kıvırcık versiyonundan.. Seviyoruz, başımızın üstünde tutuyoruz. Boş vakitlerimizde beraber reklam sloganı üretiyor, olursa çocuğumuza “Tiizır” ismini bile koymayı düşünüyoruz hatta. (Ha ha ha! “Desen”, “Bemol” veya “Direnç” isminden daha kötü olduğunu iddia edemezsiniz...)

Evdeki reklamcımın okuma merakının göz yaşartıcı olduğunu söyleyemem gerçi ama bu kadar da gündemden uzak değil çok şükür. Ertuğrul Özkök’in genel yayın yönetmenliğinden ayrıldığını biliyor mesela.

Reklamcı dediğin zeki, çevik ve uyanık adam/kadın değil midir yavu?


***


Peki ne sonuç çıkaracağız bu anketten

- Reklamcılar gazete okumuyor. Kim nerede ne yazıyor (veya yazmıyor) haberleri bile yok. Şıklarda tanıdık isim görünce işaretlemişler.

- Veya anketçiler bir numara çevirdiler ve “Tadı damağınızda kalan köşe yazarı kimdir?” sorusuna verilen cevapları “Aha işte en çok okudukları yazarlar bunlarmış” diye servis ettiler.

- Veya reklamcı söz konusu iki yazara “geri dön, geri dön, ne olur geri dön” çağrısında bulunmaya çalışıyor.

- Veya kriz bitti, herkes deli gibi reklam veriyor, reklamcıların da çalışmaktan beyinleri dönmüş durumda, ne okuduklarını bırak nerede oturduklarını bile bilemez haldeler.

- Veya: Reklamcının da doktor, polis, hırdavatçı, orkestra şefi, baloncu, otelci, garson ve öğretmenden “klişe cevap verme” bakımında bir farkı yok. Ne seyrediyorsun?: Belgesel. En çok kimi okuyorsun? Çölaşanmağdencoşkunözdil. Nesin? Çağdaşdemokratiklaik. Piyangodan büyük ikramiye çıksa ne yaparsın?: Evarabaçocuklarayardım. Mutluluk hayalin: Egedebirsahilkasabasındabutikotel.

Bu arada Emin Çölaşan ve Perihan Mağden’e helal olsun demek lazım. Köşe yazarlığının jenerik ismi olmuşlar. Omo’su, Sana’sı olmuşlar. Yazmasalar da “en çok” okunmaya devam ediyorlar. Allah herkese nasip etsin ne diyeyim.

Bu arada Perihan Mağden’in yürek yakan muhteşem kitabı “Ali ve Ramazan” sadece 20 bin sattı iyi mi?

Hayretlere gark gurk.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder