Sayfalar

HOŞGELDİNİZ, ŞEREF VERDİNİZ...

17 Şubat 2011 Perşembe

Alo patron, Kılıçdaroğlu bize girmek istiyor!



Salih TUNA / YENİ ŞAFAK 17.02.2011

Dersimli Gandi Kemal, Dersim katliamını 'feodalizmin' tasfiyesi için gerekli gören Soner Yalçın hakkında, 'Besleme ve yandaş olmayan, yalçın, kaya gibi bir adam?' dedi.


Dersimliliği böyle de, CHP Genel Başkanlığı çok mu farklı sanki?


Seçime kalmış şurada üç beş ay; hadi projen yok; bari birkaç revnaklı kelâm söyle.


Nerdeee!


Selefi Baykal 'Ergenekon'un avukatıyım?' falan demişti; bu da kalkmış Ergenekon'a üye olmak istiyor.


Aklı sıra vites büyütüyor!


İyi de, bu yolların yol olmadığını daha kaç seçim sandığı söyleyecek size?


İnsan bir yol uyanmaz mı; nasıl desem, kendine hiç çekidüzen vermez mi?


Çuvallar dolusu evraklar, lahikalar, darbe günlükleri, ses kayıtları, kafesler, balyozlar, darbe planları, lav silahları, el bombaları, itiraflar kabak gibi ortadayken CHP'nin 'iyi insanı' Kemal Kılıçdaroğlu'nun şu ettiği lafa bakın:


'İstediğiniz zaman gidip Ergenekon örgütüne üye olabiliyorsunuz. Nerde bu örgüt, gideceğim üye olacağım?'


Şuracığa yazıyorum; en kısa zamanda bu lafını da yiyecek, göreceksiniz!


En azından binlerce faili meçhul cinayetin vuku bulduğu Doğu'da bu lakırdılara sahip çıkamaz.


Ah Gandi Kemal, ah!


Keşke bundan kelli partimizde her kafadan ses çıkmayacak demeseydin de, mahut sözü Süheyl Batum'a bıraksaydın!


Çok seslilikten vazgeçecek ne vardı yani? Herkes meşrebine uygun 'repliği' söylüyordu işte.


Mesela?


Sezgin Tanrıkulu, militarizmin zulmünden dem vururken, Süheyl Batum 'Koca bir askeri yıktılar, meğer kağıttan kaplanmış?' diyordu.


Muhammet Çakmak ırkçılığın her çeşidine karşı çıkarken, Canan Arıtman da 'Arap kadınları gibi olmak istemiyoruz?' diyordu.


Eh yani, bütün bu 'ayrık sesler' yerine sadece Kılıçdaroğlu konuşunca da hepten rezillik elveriyor.


Süheyl Batum'luk yapıp, 'Nerede bu örgüt, gideceğim üye olacağım' dedi ya, yarın Sezgin Tanrıkulu'luk yapıp çetelere, cuntalara karşı olduğunu söyleyecektir.


Olan da CHP'ye olacaktır tabii.


Ergenekon'un bir numaralı adamı gerçekten var mı, varsa da kim, doğrusu bilmiyorum.


Lakin?


Gandi Kemal'in 'Nerede Ergenekon, ben de üye olayım' çıkışı, '1 Numaralı Adam' ile yardımcısı (veya yaveri) '100 Numaralı Adam' arasında şöyle bir telefon görüşmesini tahayyül etmeme neden oldu:


100 NUMARALI ADAM: Alo patron?


1 NUMARALI ADAM: Sana kaç kez bu telefondan arama dedim. Ortam dinlemesine gelmeyelim!


100 NUMARALI ADAM: Ama çok acil bir durum çıktı patron.


1 NUMARALI ADAM: Neymiş?


100 NUMARALI ADAM: Çok önemli bir şahsiyet bize girmek istiyor.


1 NUMARALI ADAM: Kimmiş; şifreli bir şekilde anlat.


100 NUMARALI ADAM: Bıyıkları var?


1 NUMARALI ADAM: Bıyıkları geç? Başka, başka?


100 NUMARALI ADAM: Efendim, eee, gözlükleri var?


1 NUMARALI ADAM: Gözlüğü, bıyığı geç; kime benziyor onu söyle.


100 NUMARALI ADAM: Valla efendim, Hindistanlı Mahatma Gandi var ya, dedikleri kadar benziyor.


1 NUMARALI ADAM: Allah belanı versin! Ben sana şifreli anlat dedim sen fotokopi gönderiyorsun.


100 NUMARALI ADAM: Anlamadım?


1 NUMARALI ADAM: Boşver! Neden bize katılmak istiyor, onu söyle.


100 NUMARALI ADAM: Örgütümüzün varlığına inanmadığı için efendim.


1 NUMARALI ADAM: Varlığına inanmadığı yere girmek istiyor, öyle mi?


100 NUMARALI ADAM: Evet efendim.


1 NUMARALI ADAM: Uzak dur ondan!


100 NUMARALI ADAM: Duramam efendim, şu anda yanındayım.


1 NUMARALI ADAM: Neee? Nasıl buldu seni?


100 NUMARALI ADAM: Yanlış anladınız efendim; o beni değil, ben onu buldum. Nerede bu örgüt girmek istiyorum deyince, bir ziyaret edeyim dedim.


1 NUMARALI ADAM: Şimdi beni iyi dinle. Ona, 'Bize girmene hiç lüzum yok, bu halin daha iyi' de. 'Sokak sokak, mahalle mahalle direniş?' çağrılarına destek vermesi çok güzel olmuş. İnönü'nün 'Şartlar müsait olunca ihtilal meşru olur!' sözünden hareketle, 'Evet bugün de aynı durum? Daha vahim?' şeklindeki tavrı var ya, şimdilik bunu sürdürsün kâfi.


100 NUMARALI ADAM: Söyledim efendim, ama ısrarla sizinle konuşmak istiyor.


1 NUMARALI ADAM: Tamam, hadi ver?


KILIÇDAROĞLU: Alo, beyefendi. Adresinizi tam olarak söyleyin; gelip örgütünüze girmek istiyorum.


1 NUMARALI ADAM: Adres kolay da bizim burada yürüyen merdiven çok.


KILIÇDAROĞLU: Nasıl yani?


1 NUMARALI ADAM: Zor olur; zahmet etmeyin diyorum. Hem sizin bize girmenize hiç gerek yok; ihtiyaç hâsıl olduğunda biz size zaten giriyoruz!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder