Sayfalar

HOŞGELDİNİZ, ŞEREF VERDİNİZ...

11 Haziran 2010 Cuma

İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım Taraf’a konuştu...



Rasim Ozan KÜTAHYALI / TARAF 09.06.2010

Dünkü “AK Parti-Fethullah Gülen meselesi” yazım üzerine Fethullah Gülen’e çok çok yakın olan isimlerden biri beni aradı. Uzun uzun konuştuk... Fakat o konuyu yarına bırakıyorum. Bugün için yazmam gereken daha acil bir mesele var...

Merkez medyada İsrail’in kanlı baskınından sonra oluşan “insani hava” yavaş yavaş dağılmaya başladı. İHH’ya yönelik tersinden psikolojik harp yapmaya başladı merkez medya...

“Ağlayan İsrail komandoları fotoğraflarını İHH sızdırdı”, “İHH özellikle bu fotoğrafları basına verdi, İsrail’in gemideki fotoğrafları kendi savunması için kullanacağını bile bile İHH bunu yaptı” gibi iddiaları tekrarlayarak kamuoyunu İHH aleyhine döndürmeye çalışıyor kimileri...

Bunun üzerine ben de İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım’la konuştum... Yıldırım, geçtiğimiz pazar Cine5’teki “Derin Mevzu” programında da konuğumuzdu. Orada da son derece ılımlı, sağduyulu bir dille adaletli ve vicdanlı konuştu Yıldırım. Şu an İsrail’in en çok istediği şey İHH’nın, Yıldırım’ın ve genel olarak İslami camianın tavrının radikalleşmesi ve pervasızlaşmasıdır. Fakat İHH doğru tavrıyla bu oyunu bozuyor şu an...

Bülent Yıldırım yukarıda belirttiğim iddialar için net konuştu ve Taraf’a özel açıklamalarda bulundu...


“Yalan söylüyorlar, o kişi kimse ismini versinler, İHH’dan atalım”

“Bu fotoğrafları İHH’nın sızdırdığı baştan sona yalandır. Sizin aracılığınızla açıkça seslenmek istiyorum. Kimmiş o kişi? İHH gönüllüsü olduğu iddia edilen kişi kim? O kişi gerçekse ismini versinler, hangi konumda olursa olsun derhal İHH’dan ihraç edeceğiz o kişiyi. Böyle bir şey olamaz, hadi ismini versinler o zaman. Sonra o fotoğrafların devamında İsrailli askerlere yardım ettiğimizin görüntüleri de olması lazım. Niçin o yardım ve tedavi görüntülerini yayınlamıyorlar? Bunu kasten yapıyorlar. Görüntülerdeki o asker bir arkadaşımızı şehit etti. Buna rağmen biz o askerin tedavisini yaptık, ölmesine izin vermedik. Bizim inancımız, kim olursa olsun yaralı insanın tedavi edilmesini şart koşar. Bu fotoğraflar İsrail’in psikolojik propagandasına destek için yayınlanıyor. Bunu çok açık söylüyorum.”


“Hürriyet, özellikle psikolojik harp yapıyor”

Bunun üzerine ben Bülent Yıldırım’a bu fotoğrafların İHH internet sitesine konup konmadığını sordum...

“Basında yayımlandıktan sonra arkadaşlar koymuşlar. Sonra hemen onları kaldırttık. Şu an kamuoyunu “İsrail askerlerine acındırmak” amaçlı bunu yapıyorlar. Dokuz insanımızı şehit eden askerleri “mağdur” pozisyonuna sokmak istiyorlar. Bu amaçla psikolojik harp yapıyorlar. Hürriyet gazetesi özellikle bunu yapıyor. MOSSAD ajanlarının beni sorguladıkları sırada söyledikleri tek tek çıkıyor...” dedi Yıldırım. Ben de bunun üzerine “MOSSAD ajanları sorgu sırasında size ne söylemişlerdi, Türk medyasında böyle şeylerin olacağını o zamandan söylediler mi” diye soruyorum...


“MOSSAD ajanının verdiği isimleri açıklayabilirim”

“Rasim kardeşim, MOSSAD beni sorgularken ben onlara ‘Bu işten siz zararlı çıkıyorsunuz, krizi iyi yönetemiyorsunuz. Türkiye ve dünya kamuoyuna bunu anlatamazsınız’ demiştim. Bunun üzerine beni sorgulayan baş adam da ‘Her şey daha yeni başlıyor, önümüzdeki haftadan itibaren neler olacağını, havanın nasıl değişeceğini göreceksin’ diyerek, belli yayın organlarının ve belli gazetecilerin isimlerini verdi... Maalesef bu MOSSAD ajanının söyledikleri tek tek çıkıyor, dediklerinin bu kadar birebir çıkacağına ben de ihtimal vermemiştim. Allah şahidimdir bu isimlerin hepsi bende saklı. Bunları şu an söylemek istemiyorum ama gerekirse bu MOSSAD ajanının söylediği isimleri tek tek ifade edeceğim... Hiç kimse MOSSAD’la ortak çalışıp, sonra da millete ‘Gazze için yüreğim yanıyor’ diye yalan söylemesin. Bu yalanları ortaya çıkar sonra...”

Bülent Yıldırım’ın açıklamaları böyle... Gerçekten de şu an Hürriyet başta olmak üzere malum medyada hükümeti biraz ayrı tutarak İHH’ya saldırmak tipi bir hava var. Daha evvel her türlü küfrü ettikleri, “Radikal İslamcı, aşırı dinci” diye itham ettikleri Bülent Arınç’ı bir “sağduyu simgesi” olarak göstermeye çabalıyorlar. Bülent Arınç her zaman böyleydi. Her zaman akıl ve sağduyudan ayrılmadan hak ve adalet için mücadele eden bir politikacı oldu Arınç. Nitekim Cine5’teki yayından önce konuştuğumuzda da Yıldırım, Arınç’ın “Kanlı Baskın” olayına bakışıyla ilgili çok olumlu konuştu ve Arınç’la aynı kanaatte olduklarını söyledi...

Yıldırım’ı sorgulayan MOSSAD ajanının “Türk medyasındaki bağlantılarımız” diye anlattığı isimler kimler bilmem ama “İHH fotoğrafları özellikle sızdırdı” yalanı üzerinden İHH’ya karşı yapılmak istenen psikolojik harp tezgâhını görmemek imkânsız. İHH’nın bu süreçteki belki tek hatası “Fehmi Abi takıntısı”yla malul itirafçı arkadaşımızın desteğine fazla güvenip “MOSSAD sorgusu” benzeri olan o tv programına çıkmaları oldu...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder